Orhan Veli Kanık - Kitabe-i Seng-i Mezar
“ Sözlerin dokunuşu, kalplerde açan çiçekler gibi duyguları renklendirir ve ilham verir. ”
Diye düşünüp aşadaki satırları sizlerle paylaşmayı düşündük...
Öyle bir zamanda gel ki, vazgeçmek mümkün olmasın.
Orhan Veli Kanık
Kitabe-i Seng-i Mezar
Bölüm 1
Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar
Hatta çirkin yaratıldığından bile
O kadar müteessir değildi;
Kundurası vurmadığı zamanlarda
Anmazdı ama Allah'ın adını,
Günahkar da sayılmazdı.
Yazık oldu Süleyman Efendiye
Bölüm 2
Mesele falan değildi öyle,
To be or not to be kendisi için
Bir akşam uyudu
Uyanmayıverdi
Aldılar, götürdüler.
Yıkandı, namazı kılındı, gömüldü
Duyarlarsa öldüğünü alacaklılar
Haklarını helal ederler elbet.
Alacağına gelince
Alacağı yoktu zaten rahmetlinin.
Bölüm 3
Tüfeğini depoya koydular,
Esvabını başkasına verdiler.
Artık ne torbasında ekmek kırıntısı,
Ne matarasında dudaklarının izi
Öyle bir rüzigar ki,
Kendi gitti,
İsmi bile kalmadı yadigar.
Yalnız şu beyit kaldı,
Kahve ocağında, el yazısıyla
Ölüm Allah'ın emri,
Ayrılık olmasaydı.
Şiir Hakkında
Orhan Veli Kanık “Kitabe-i Seng-i Mezar” şiiri, yaşamın geçiciliği ve ölümün kaçınılmazlığı üzerine yoğunlaşır. Şiir, Süleyman Efendi’nin hayatını ve ölümünün ardından geriye ne kaldığını anlatır. Şiirin ana teması, hayatın sonunda maddi varlıkların ve kişisel başarıların önemsiz olduğu ve ölümle birlikte her şeyin unutulacağıdır.
Orhan Veli Kanık, Türk edebiyatının en önemli şairlerinden biridir. 1914 yılında İstanbul’da doğmuş ve 1950 yılında İstanbul’da vefat etmiştir. Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rifat ile birlikte Garip akımının kurucusu olarak bilinir. Bu akım, Türk şiirindeki eski yapıyı temelinden değiştirmeyi amaçlamış ve sokaktaki adamın söyleyişini şiir diline taşımıştır.
Orhan Veli, geleneksel şiir ölçülerini reddetmiş ve yalın bir anlatımı benimseyerek şiir dilini konuşma diline yaklaştırmıştır. Şairin şiirlerinde sıklıkla işlediği temalar arasında aşk, yalnızlık, ölüm, doğa ve insan ilişkileri yer alır. Orhan Veli’nin şiirleri, günümüzde de büyük ilgi görmekte ve Türk edebiyatının en önemli eserleri arasında sayılmaktadır.