Yavuz Sultan Selime Aşık Olan Cariyenin Hikayesi
“ Sözlerin gücü, insanların kalplerini fetheden ve dünyayı değiştiren güzellikte gizlidir. ”
Diye düşünüp aşadaki satırları sizlerle paylaşmayı düşündük...
Boş konuşan insan çana benzer, içi boş olduğu için çok ses çıkartır.
Orhan Veli Kanık
Cihan Padişahı Yavuz Sultan Selim
Osmanlı padişahları arasında hiç şüphesiz bilinen kılıcı en keskin padişahlardan bir tanesidir. Padişah Mısırı fetheder ve orada belirli bir süre asayiş ve düzeni kurmak için ordusuyla orada durmaya başlar.
Hikayemize başlamadan önce küçük bir not düşmek isterim ki rivayet odur Padişaha aşık olan kız hikayesi iki farklı şekilde anlatılmaktadır. Birinci hikayede kızcağızın bir Türkmen kızı olduğundan bahsedilir diğer hikayede ise kızın Mısırlı olduğu rivayet edilmektedir. Ancak her iki hikayenin anlatılış biçimi aynıdır ve sonuç aynıdır.
Hikaye şu şekildedir keyifli vakitler geçirmenizi dileriz.
Yavuz Sultan Selim Han Mısırı fethettikten sonra bir süre daha orada kalırken. Bu süre zarfında da bir cariye cihan padişahının çadırını temizler ve gündelik işlerini yaparmış.
Birgün bu cariye bir şekilde cihan padişahı Yavuz Sultan Selim'i görür ve ona aşık olur öyle bir aşık olur ki koskoca cihan padişahına günden güne artan bir aşk. Cariyenin aşkını söylemek ister ama Yavuz bu başka insanlara benzemez hem cihan padişahıdır, hem İSLAMIN yeni halifesidir ve nasıl açıklayacağınıda bilemez ve kendisi sade temizlik yapan birisidir ama karar verir ve padişahtan biraz korkar, biraz utanır ama dayanamayıp küçük bir not yazıp yatağına bırakır.
Küçük kağıtta şu ifade yer almaktadır; "Derdi olan neylesin?".
Yavuz Sultan Selim yatağında ki küçük not kağıdını görür ve okur. Kağıdın arka tarafına da şu ifadeleri yazar; "Derdi neyse söylesin!".
Sabah biraz heyecanla biraz korku ile bıraktığı küçük not kağıdını arayan cariye bıraktığı yerde ters bir şekilde küçük kağıdı bulur. Heyecan ile not kağıdına bakan cariye Yavuz Sultan Selimin yazdığı notu okur. Kendi yazdığı cümlenin altına tekrar "Korkuyorsa neylesin?" yazar ve not kağıdını aynı yere bırakır.
Aynı günün akşamı Yavuz Sultan Selim kağıdı alır ve cariyenin notunu okur. Padişah'da kendi yazdığı ifadenin altına cevap olarak "Hiç korkmasın söylesin!" yazar ve yatağın üzerine bırakır.
Ertesi gün cariye not kağıdını okur ve bütün cesaretini toplayıp padişahla konuşmaya karar verir. Gündelik işlerini bitirdikten sonra padişah gelene kadar çadırda beklemeye başlar.
Padişah yanındakilerle birlikte çadırına döndüğünde cariyenin kendisini beklediğini görür. Cariye de hemen ayağa kalkarak temenna durur. Cihan padişahı cariyeye yönelerek "Buyrun, sizi dinliyorum." der. Cariyeyi bir heyecan basar ve titreyen ellerini saklamaya çalışır.
Tekrar cesaretini toplayan cariye "Efendim..." der bir süre duraklar, "Cariyeniz..." dedikten sonra cümlesine devam edemez ve olduğu yere yığılır.
Aşkını dile getiremeden ruhunu teslim eden cariyenin bu durumu Cihan padişahını oldukça derinden etkiler ve göz yaşlarını tutamaz. Yavuz Sultan Selim Han göz yaşlarını sildikten sonra etrafındakilere "Gerçek aşkı şu cariyeden öğrenin. Zira âşık, mâşukunun yolunda olur ve o yolda ölür." der.
Hikaye Hakkında
Yavuz Sultan Selimin cariye için yazdığı şiire gitmek için TIKLAYINIZ!